Haluk Bayraktar: Vergi belgeleme Bayraktar TB2 ve AKINCI'nın işidir
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, şunları söyledi: “2023 yılında ödeyeceğimiz yıllık gelir vergisi, Cumhuriyet tarihimizde reel anlamda rekor bir tutardır. Bu rekor, sıfırdan geliştirdiğimiz iki teknolojik sistemin eseridir; Bayraktar TB2. ve Bayraktar AKINCI.
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, 2023 yılında ödenen yıllık gelir vergisinin Cumhuriyet tarihinde reel olarak rekor bir rakam olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu rekor, sıfırdan geliştirdiğimiz iki teknolojik sistemin eseridir; Bayraktar TB2 ve Bayraktar. AKINCI.” dedi.
Gelir İdaresi Başkanlığı, 2023 vergi dönemine ilişkin yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin değerlendirilmesinin ardından Türkiye genelinde en çok vergi beyan eden 100 mükellefin listesini yayınladı.
Sonuç olarak en fazla gelir vergisi beyan eden mükellefler listesinin başındaki rekor sahibi, Baykar'ın yönetim kurulu başkanı Selçuk Bayraktar oldu. Bayraktar'da 2023 yılında 1 milyar 952 milyon 680 bin 474,13 lira vergi ayrıldı. Listenin ikinci ismi ise 1 milyar 683 milyon 198 bin 305,27 lirayla Haluk Bayraktar oldu.
“VERGİ ÖDEMEK ÜLKEYE HİZMET ETMENİN EN ONURLU YOLLARINDAN BİRİDİR”
Haluk Bayraktar, konuyla ilgili paylaşımında, “Bu vergi, Cumhuriyet tarihimizde gerçek anlamda rekor bir rakamı temsil ediyor. Bu başarı, çeyrek asırlık bir hayalin, kararlılığın ve azmin meyvesidir.” dedi.
Bu rekorun sıfırdan geliştirilen iki teknolojik sistem olan Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI'nın eseri olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Bu İHA'lar sadece 34 ülkeye ihraç edilmekle kalmadı, aynı zamanda Türk mühendisliğinin dünya sahnesindeki gücünü de ortaya çıkardı. 1986 yılında basit bir tatbikatla yola çıktık. Tek amacımız vardı: Başarılı olmak. Bayraktar SİHA'ların ihracatını devletten kredi, hibe, faiz desteği veya sipariş garantisi olarak almadık. Tüm faydalanıcı ülkeler bu teknolojiyi kendi bütçeleriyle elde etti. “Bugün gururla söyleyebiliriz ki rekor vergi ödemelerimizin kaynağı yalnızca bu iki sistem ve bunların bileşenlerinin ihracat gelirleridir. Başka bir gelir kaynağımız yok.”
“2023'TE SEKTÖR İHRACATININ ÜÇÜNCÜSÜNÜ YALNIZCA BİZ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Bayraktar, bu hedefine yüksek teknolojiye tutkuyla odaklanarak ve asla pes etmeden ulaştığını belirterek, şöyle konuştu: “2004 yılında evini Bayraktar Mini İHA için satarak araştırma ve geliştirmeye yatırım yapan babamız Özdemir Bayraktar, bu konuda bir yatırım yapmadı mı? O gün zarar ve kârın hesaplanması Çünkü bu teknolojinin bir kıvılcım değil, ülkemizin geleceğini aydınlatacak bir meşale olacağını ancak o anlamıştı. Onun vizyonunu miras aldık ve ateşlediği kıvılcımı yanan bir ateşe dönüştürmeye çalıştık. .” değerlendirmesini yaptı.
Baykar'ın bugün dünyanın en büyük İHA ihracatçısı ve üreticisi olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle konuştu:
“34 ülkeyle ihracat anlaşmamız var, başlangıçtan bugüne gelirlerimizin yüzde 83’ü, son yıllardaki sözleşmelerimizin ise yüzde 97,5’i ihracattan geliyor. 2023 yılında da savunma ve havacılık ihracatında lider konumdayız. Sektör ihracatının üçte birini tek başımıza yapıyoruz. Üstelik Baykar'ın ortakları olarak toplamda 10 milyar liranın üzerinde vergi ödedik.
“SEKTÖRÜMÜZE YENİ PAZARLAR AÇMADA ÖNCÜYÜZ”
Bayraktar, geliştirdikleri yüksek teknolojili İHA'ların envantere girdiği 2014 yılından 2024 yılına kadar kullanıldığı her coğrafyada değerini kanıtladığını belirterek, şöyle konuştu: “Otuz yılın sonunda gurur verici bir rol üstlendiler. Karabağ'ın işgalinde ülkemizde ve Asya'dan Afrika'ya kadar birçok ülkede terörle mücadelede.” Önemli görevler üstlendi, AB ve NATO üyesi ülkelerin envanterlerine girdi.” dedi.
Bayraktar KIZILELMA ile artık yeni bir dönemin kapılarını açtıklarını vurgulayan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Bu proje imkansızı başarma kararlılığımızın yeni bir göstergesidir. Hiçbir sipariş ve geliştirme desteği garantisi olmadan araştırma ve geliştirme faaliyetlerine başladık ve halen bu modelle yürütülen benzer bir araştırma geliştirme faaliyetimiz bulunmamaktadır. Savunma dünyasındaki başarımız yalnızca Baykar'la sınırlı değil.” İhracatımızla yüzlerce taşeron firmamızın ürünleri dünya pazarlarına açıldı. Bu sayede sadece teknolojimizi değil, Türk sanayisinin ürünlerini de ülkemize kazandırdık. Savunma sanayii uluslararası sahnede. Bu çalışmalar ülkemizin savunma sanayii ekosisteminin ve küresel rekabet gücünün güçlenmesini sağlamıştır. Dolayısıyla Milli Teknoloji Hamlesi artık sadece firmanın değil, ülkemizin de başarı öyküsü haline geldi. Ülkemiz, milletimiz ve dostlarımız için üretmeye, üretmeye, katkı sağlamaya devam edeceğiz.”