Güncel Haberler

AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sait Salıcı – SEKTÖRDEN HABERLER

AYSAD (Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği), ayakkabı yan sanayi firmalarını tek çatı altında toplamak amacıyla 1988 yılında kurulmuş olup, ayakkabı sektöründe kullanılan her türlü malzemenin üreticisi, temsilcisi, ithalat ve ihracat firmalarını bünyesinde barındıran sektörün ilk ve tek sivil toplum kuruluşudur. ayakkabı imalatı ve ayakkabı tasarımcıları yenilikçi ve dinamik yaklaşımıyla bir topluluk kuruluşu olarak faaliyet göstermektedir.
AYSAD, ulusal ve uluslararası fuarlardaki organizasyon ve girişimleri, sektöre özel eğitim programları, ürün tanıtımları, profesyonel problem çözümü ve benzeri birçok konuda üyelerini ortak ve daha güçlü bir ses için en etkin şekilde temsil etmeye odaklanmaktadır. Yaklaşık 36 farklı iş kolu, 600'den fazla üyesi ve girdileri bir araya getiren özgün yapısıyla ayakkabı yan sanayi alanında sektörün en önemli temsilcisi olan AYSAD, sektöre kazandıracak programları hayata geçirmek ve hayata geçirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Üyelerinin sektörel ve küresel gelişmelere uyum sağlamasını sağlamak.

Fuarların sektöre yansımasını nasıl buluyorsunuz?

Fuarlar sektörleri bir araya getiren, ticaret, iletişim ve motivasyon sağlayan etkinliklerdir. AYSAF fuarlarımıza bu nedenle büyük önem veriyoruz. AYSAF Fuarı, İtalya'da düzenlenen Lineapelle'den sonra ayakkabı alt sektöründeki en büyük ve en konsolide uluslararası fuardır. Deri, taban, makine, ayakkabı kumaşları, suni deri için kimyasal ürünler gibi ayakkabı üretimi için gerekli tüm ürünlerin sergilendiği bir fuardır. Ülkemizin konumu itibariyle komşularımızın da sıklıkla uğradığı bir organizasyondur. Ayakkabı sektörünün ve ülkemizin mevcut koşulları göz önüne alındığında önceliğimiz fuarımızı yabancı ziyaretçi ve katılımcı açısından en iyi noktaya getirmektir. Bu bağlamda fuarlarımıza daha fazla yabancı ziyaretçi ve katılımcı çekmek amacıyla derneğin yönlendirmesi ile Portekiz, İtalya, Almanya, Rusya, Özbekistan, Polonya, Dubai, Mısır, İran, Ukrayna, Kuzey gibi ülkelere bizzat gidiyoruz. Afrika ve Balkanlarda yüz yüze toplantılar ve tanıtımlar düzenliyoruz, katılımcı ve ziyaretçileri çeşitlendirmeye, zenginleştirmeye çalışıyoruz. 1-4 Mayıs 2024 tarihleri ​​arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen son AYSAF'a 313'ü yerli, 36'sı yabancı olmak üzere 349 firma katıldı. 12.374 yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırladık. 35 yıldır düzenlenen fuarda Ortadoğu, Kuzey Afrika, Türk Cumhuriyetleri, Rusya, Doğu Avrupa ve Balkanların en önemli ayakkabı ve deri ürünleri üreticileri ve alt sektörleri bir araya geldi.71. AYSAF uluslararası ayakkabı yan sektör fuarı, 13-16 Kasım 2024 tarihleri ​​arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilecek olup, Kasım ayı fuarında katılımcı ve ziyaretçi sayısında artış bekliyoruz.

Ülkemizde ayakkabı sektörünün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Artan işçilik ve maliyetler nedeniyle ülkemizin tedarik edebileceği yan ürünlerin maliyeti, toplam üretime yansıyarak Uzakdoğu ülkelerinin tedarik ettiği ürünlere göre yüksek kalmıştır. Bu nedenle perakendeciler Türkiye'de üretim yapmak yerine Uzakdoğu'dan ithalatı tercih etmeye başladı. Ayrıca 2023 yılında nakliye fiyatlarındaki düşüş ithalatı da tetikledi, Türkiye'den önemli miktarda ithalat yapan iki ülke Rusya ve Ukrayna oldu. Aralarındaki savaş Ukrayna'dan gelen talebin önemli ölçüde azalmasına neden olurken, Rusya'nın özellikle Çin ile artan ticareti ayakkabı ve tekstil sektörümüzü olumsuz etkiledi. İklim değişikliği de çok önemli bir faktör. 2023 yılının ikinci yarısında ihracatta bir önceki yıla göre azalmanın devam ettiği, bir önceki yıla göre ise yıllık düşüş yaşandığı gözlendi. Bu durumun tek bir nedeni değil birden fazla nedeni var. Türkiye'deki imalatçıların artan işçilik ve girdi maliyetleri döviz maliyetlerini de artırdı. Pandemi sonrasında önce talebin güçlü olması, ardından düşük ve orta gelirli tüketicilerin satın alma gücünün ve ihtiyaçlarının azalması sektörde daralmaya neden oldu. Ayrıca trendlerin değişmesiyle birlikte daha hafif, kumaş veya suni deriden yapılmış ayakkabılar tercih edilmeye başlandı. özellikle Z kuşağı arasında. Bu durum deri ve deri ayakkabı sektöründe deneyimli ihracatçılarımıza olan talebin azalmasına neden oldu. Ayakkabı ihracatı 2023 yılında değer olarak yüzde 7,6 düşüşle 1 milyar 124 milyon dolar olurken, miktar bazında daralma yüzde 20'ye ulaştı. Fiyat odaklı markaların yüksek maliyetler nedeniyle Türkiye'den çekilmesi, sektörün kg başına ihracat değerinin 7,9 dolardan 9,1 dolara yükselmesine neden oldu. Ayakkabı ithalatı 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 47 artarak 962 milyon dolardan 1 milyar 416 milyon dolara yükseldi. Sektör uzun zamandır ilk kez dış ticaret açığı verdi ve bu açık yıl genelinde 147 milyon dolara yükseldi. Geçen yıl miktar olarak 55 milyon çifte yakın ayakkabı ithal edildi.

Sektörde karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileriniz nelerdir?

Öncelikle yerli üreticileri korumak ve üretimlerini desteklemek gerekiyor. Dernek olarak bu konuyla ilgili sistemli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önce diyoruz ki: “Ayaklarımızı yere basalım.” Yaklaşık 2 yıl boyunca herkes yerli ayakkabı giyse yerli üreticimiz desteklenir, yerli markalarımızın bilinirliği artardı. Bu önemli konuyu her ortamda gündeme getiriyorum. Gündemde olması gereken bir diğer konu ise ithal ayakkabı ve alt sektör ürünlerine uygulanan vergi oranının artırılması olmalıdır. Ayakkabı yan sektörü ürünleri ve mamul ayakkabı ithalatında yüzde 200'e yakın bir artış görüyoruz. Mevcut vergi oranları ne yazık ki yetersiz. Vergi oranlarının güncel koşullara göre güncellenmesi gerekiyor. Yurt dışından ithal edilen global marka ürünler için anlaşma yapılabilmektedir. İthal edilen miktarın en az yüzde 20-30'unun Türkiye'ye üretilmesi hususu ek bir kanunla zorunlu hale getirilebilir. Bu durum yerli üreticiyi koruyacak, global markalara ise alternatif üretim üssü oluşturacaktır. Son olarak şunu söyleyebilirim; yeni bir dünya düzeni oluşurken, yeni iş modellerine ve iş yapış biçimlerine dayalı olarak rutinlerimizi kıracağız. Rekabetçi bir yaklaşımla yüksek teknolojiye yatırım yapmak ve işimizi büyütmek. Ekonomiye devam etmemiz gerekiyor.

Kısaca her alanda bir zihniyet devrimi olarak tanımlayabiliriz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu